| |
M.Akalan Köyü söylentiye göre Bayındır mevkiisinde Tahir hoca'nın Pınarı ile Hacı Hüseyin Ağa'nın kışlasının ortasındaki bir tepede imiş adı da Ballı Kaya imiş, her ne sebeptense köy oradan 1300 yıllarında göç ederek şimdiki köyün Dede Altı mevkiisine gelip yerleşmiş tahminlere göre Dede Altında 225 veya 250 sene kalınmış, çünkü gerek Bayındır'da gerekse Dede Altı'nda insanların yaşadıklarına ve konakladıklarına dair, taş yığınları, kiremit,tuğla, topraktan yapılma çanak çömlek kırıntıları halen bulunmaktadır. Ayrıca bunlardan başka, Köyün mülki hudutları içinde, Başalan, Gürlek mevkiilerinde Kibarın Çamında, Gölet'in batı kısmında ısmıhan'ın çakılında, Kabaç altında çakılcık ve Bağlar mevkiinde, Kıtlıkta daha önceleri insanların yaşadıkları taş ve kiremit yığın ve kırıklarından bellidir. O zaman insanlar göçer hayatı yaşadıkları için daha önce buralara yerleşip göçerlere YÖRÜK derlermiş. Köyümüz Osmanlı Devleti ile buralara gelmiştir. Zaten Osmanlı buralara geldikten sonra Rum'lar teker teker mülki hudutları terk etmişlerdir. Her şeyin bir Reis'i olduğu gibi bu göçer Yörüklerinde bir Reis'i varmış. Bey bir gün çevreyi gezerken Köyün şimdiki kurulduğu yere geliyor, bakıyor kenardan bir dere suyu akıyor, suyu bilur gibi, Çevresinde ağaçlar yemyeşil gölgelik, dere boyu biraz gidiyor önüne bir dere daha geliyor, fakat bu derenin suyu daha gür. İlerliyor biraz daha ileride derenin ayrıldığını görüyor. Bugünkü derelerin biri kaklık deresi, biri Gürlek deresi ve Karacon deresidir. Bey "Tamam yerleşecek alanı buldum" diyerek bugünkü yerleşim yerine gelip yerleşiyor. Söylentilere göre Reis'in iki oğlu varmış, birinin adı "Ak" diğerinin ismi "kara" imiş. Dede altında iki kardeş oturup anlaşıyorlar. "Ak" oğlan, bu günkü Köyümüzün kurulduğu yere, "Kara" oğlan ise, bu günkü Karaoğlan'lar köyüne yerleşiyor. Böylece Akalan Köyü bu günkü yerleşim yerine kurulmuş oluyor. Öyle zannediliyor ki,Akoğlanın oğlu veya torunlarından birinin adı Şevki imiş ama bu ad dil sürtüşmelerinden veya uzun zaman geçtiğinden Şavkılı olmuş, çünkü köyde bazı kişiler, bazı kişilere hala Şavkılı oğlu diye hitap etmektedirler.Bu boy ilk defa çadır obadan taş ve kerpiçten yapılma bir ev yapmışlardır.O binada Hocaların Ahmet Yavuz`un evinin olduğunu söylerler. Köyde Şavkılı oğlu sülalesine Cebeciler de derler. Köyde Şavkılı oğlunu teşkil eden haneler oldukça kalabalıktır.Bunun dışında köye gelip yerleşenlerde şunlardır;Hacı Hüseyin Ağa ve Hasan Ali Ağa`nın dedeleri.Budakoğulları. Bunlar Balıkesir ilinin Dursunbey ilçesinin sarıosmanlar köyünden gelerek köye yerleşmişlerdir. Kahvecioğlu,bu da Kütahya'nın Emet ilçesinden geldikleri söylenir. Ali Bey, bu zatın Keles ilçesinden olduğu söylenir. Kendisi pehlivan olduğu için bir yerden güreşten gelirken köye uğrar bir odada misafir olur köydede bir hanım ağa kız vardır onunla evlenip köyde kalır öyle söylerler ben öyle duydum. Bunların dışında köye en son gelerek yerleien Yörük Süleyman ,dır. Yani benim dedem 1930 yılında köye yerleşmiştir.Lakabı yörükoğlu'dur. Böylece Akalan köyünün kuruluş şeklini ve bağlı olduğu merkezi sistemi belirlemiş olduk. Burada köyle ilgili bir kaç örnek verelim; Akalan köyünü bir zamanlar merkez yapmak isterler hatta köyde hükümet binası,mahkeme binası,kiler,cveza evi binaları bile hazırlanır ve köye kadı tayin edilir.bir gün kadı köye gelir, oda pınarının taşının üzerine oturur.Orada köyün bazı kişileri ile konuşurken köyün ağası olan hamın kadında oraya gelir.Kadı gayri ihtiyari kadının yüzüne dikkatle bakar kadın ağa bunu farkeder ve bu bakışa sinrlenip kadının yanındaki erkeklere sorar.Kim bu adam der?Onlarda kadın ağam bu adam köyümüzün kadısı imiş yani kaymakam hükümet tarafından tain edilmiş derler.Kadın ağa o zamn kadıya döner,ulan terbiyesiz sen kadına bakmaya utanmıyormusun ne senin öyle bakışın deyip elindeki su bakracını kadının kafasına geçiriverir.Bu hali gören kadı hemen köyden ayrılır.Burası ilçe merkezi olamaz diye bir rapor yazıp ilgililere verir,köy ilçe olmaktan kalır.Fakat kadın ağa en sonunda Ali pehliva'nın elinden kurtulamaz onunla evlenir. Akalan köyünün tarihi güzellikleri yoktur ama tabii güzellikleri çoktur.Köyün mülki içindeki toprakların % 60'ı orman % 40'ı ise tarım arazisidir.Tarım arazileri köyün altındaki ovanın dışında,orman içlerindede vardır.Mesela bunlar,köyün şu mevkilerindedirler. Bayındır, Mağara, Alabostanlık, Ilıcak kuzu, Başalan, Kelteli, Mazlama,Gürlek ve değirmen yanıdır bu arazilerde buğday,arpa,mısır ve ay çiçeğe yetişir. Ayrıca köyün,Sarı kaya,Kıtlık,Virancık,Kuru ceviz yanı mevlikeride üzüm bağlarıdır buralarda üzümün dışında elma, armut, erik, şeftali, kiraz, vişne ve zeytin, ceviz gibi meyvalarda yetişir.
|
|
(
)
()(22
)
(
